Azerbaycan’da düzenlenen 11. Küresel Bakü Forumu kapsamındaki “Savaş ve barış üzerine: Reelpolitiğin dönüşü” konulu panelde, reelpolitiğin çok taraflı ve dengeli olması gerektiğine vurgu yapıldı.
Eski Gürcistan Başbakan Yardımcısı Eka Tkeshelashvili’nin moderatörlüğündeki panelde, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp Üyesi Zeljka Cvijanovic, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, eski Letonya Cumhurbaşkanı Valdis Zatlers, eski ABD Rehine İşleri Özel Temsilci Yardımcısı Hugh Dugan, BM 57. Genel Kurulu Başkanı Jan Kavan, BM 67. Genel Kurulu Başkanı Vuk Jeremic ve Fransız Senatör Nathalie Goulet konuşma yaptı.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım da panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Yıldırım, Türkiye’nin özgün coğrafi konuma sahip olduğunu, bu konumun ülkeye hem fırsatlar sunduğunu hem de riskler oluşturduğunu söyledi.
Güce dayalı reelpolitiğin kurallara dayalı uluslararası sisteme giderek daha fazla hakim olduğuna dikkati çeken Yıldırım, nükleer tehditler ve vekalet örgütlerin asimetrik savaşlarının arttığını belitti.
Yıldırım, farklı bölgelerde birbirini tetikleyen çatışmalar yaşandığını belirterek, “Sözde ‘kurallara dayalı uluslararası sistem’ savaş ve çatışmaları önleme konusunda yetersiz kalıyor.” dedi.
Türkiye’nin bölgedeki savaşlardan etkilendiğini ve dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke haline geldiğini söyleyen Yıldırım, “Bunun sonucunda da bazı dost ve müttefiklerimizi 40 yıldır mücadele ettiğimiz terör örgütüyle aynı safta görüyoruz.” diye konuştu.
Yıldırım, “Uluslararası sistemin çöküşü en iyi Gazze’de görülüyor. İsrail’in etnik temizliği uluslararası sistemin işlemediğini ortaya koydu. Uluslararası sistem, çocukların ölümünü engelleyemedi. BM Güvenlik Konseyi, İsrail katliamları karşısında temel sorumluluklarını yerine getiremedi.” ifadelerini kullandı.
Mevcut uluslararası düzende güvenin olmadığı bir ortamda reelpolitiğin hem sahada hem de masada güçlü bir dış politikayı gerektirdiğini söyleyen Yıldırım, “Türkiye olarak bu ortamda milli güvenliğimize yönelik tehditlere karşı gerekli önlemleri almak zorundayız. Geçtiğimiz ay beşinci nesil savaş uçağımızın ilk uçuşunu gerçekleştirerek savunma sanayinde yeni bir aşamaya ulaştık. Amacımız komşularımızda kalıcı bir barış, güvenlik ve refah kuşağı oluşturmaktır.” şeklinde konuştu.
Yıldırım, Rusya-Ukrayna Savaşı’na ilişkin, “Biz Ukrayna ile Rusya arasında arabuluculuk yapmıştık ve barışa yakındık. Fakat bazı devletlerin müdahalesiyle bu gerçekleşmedi. Bugün de Ukrayna ve Rusya liderlerinin görüşüne ev sahipliği yapmaya hazırız. Barış en iyi savaştan daha iyidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp Üyesi Cvijanovic, Ukrayna’daki savaştan, İsrail’in Gazze’ye saldırılarından bahsederek dünyanın reelpolitiğe dönmesi gerektiğini belirtti.
Cvijanovic, “Çıkar savaşları sadece yıkıcı olmuyor aynı zamanda uzun süreli istikrarsızlığa neden oluyor. Uluslararası kuruluşların özellikle de BM’nin görevini yerine getirmesi için çabalarımızı birleştirmeliyiz. Herkes kurallara saygılı olmalıdır. Uluslararası düzeyde realpolitiğin araçları daha aktif olmalıdır. Aksi olursa dünya daha çok sorunla karşı karşıya kalacaktır.” şeklinde konuştu.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov, Azerbaycan’ın uzun yıllardır karşı karşıya kaldığı zor durumdan çıkmayı başardığını söyledi.
Bayramov, insani değerleri esas alan uluslararası kurumlara güvendiklerini belirterek, “Fakat uluslararası kurumlarda da değişim olması gerekiyor. Orta güçlerin çıkarları da dikkate alınmalıdır.” diye kaydetti.
Dünya topluluğunun ortak sorunlarda henüz anlaşmaya varamadığını söyleyen Bayramov, “Bu arada bir de yapay zeka meselesi var. Ancak bunun insanlığın karşı karşıya olduğu son zorluk olduğunu düşünmüyorum.” dedi.
Eski Letonya Cumhurbaşkanı Valdis Zatlers, tek taraflı reelpolitiğin er geç mağlup olacağını vurguladı.
Zatlers, Rusya’nın tehditlerinden ve nükleer savaş tehlikesinden bahsederek reelpolitiğin dengeli olması gerektiğini kaydetti.